Konservatuarda balerin olduğunu ve ablasının ısrarı üzerine 2003 yılında Türkiye Güzellik Kraliçesi Yarışması’na (Miss Turkey) katıldığını ve dereceye girdiğini söyleyen Ulusoy, 2003 yılında Uğurkan Erez ile tanıştığını, modelliğe başladığını ve modelliğin doğru yapıldığında zevkli ve güzel bir meslek olduğunu ifade etti.

Modellik yapmak isteyenlere önerilerde bulunan Ulusoy, herkesin hayatı boyunca yanlış tercihlerde bulunabileceğine, önemli olanın aynı yanlışı ikinci kez tekrarlamamak olduğuna dikkat çekerek, modelliğin bir yaşam tarzı olduğunu ve disiplin gerektirdiğini dile getirdi. Azimli bir insan olduğunu ve sadece kendisi ile yarıştığını belirten Ulusoy, evde iş beklemediğini, her zaman kendi işinin peşinde koştuğunu, en iyi olmaya çalıştığını ve hayatını işine göre planladığını söyledi.

Kendisinin de yarıştığı 2011 yılındaki Survivor Ünlüler-Gönüllüler yarışma programı ile ilgili açıklamalarda da bulunan Ulusoy, normalde de çok fazla yemek yemediği için yemekle ilgili sıkıntı çekmediğini, tek sıkıntısının temizlik olduğunu belirterek, yarışmada ailesini çok özlediğini ve aynı zamanda telefon vb. iletişim aracı olmaması sebebi ile hayatıyla ilgili kendi içinde hesaplaşmalar yaparak, ruhunu dinlendirdiği söyledi.

Öğrencilerden gelen soruları içtenlikle yanıtlayan Ulusoy, ileride sanat galerisi açmayı planladığını, sunuculukta daha iyi bir yere gelmek istediğini, kadınlara yönelik bir program yapmak istediğini  ve şuanda birçok teklifi de değerlendirdiğini dile getirdi. Ulusoy son olarak diziden çok sinema filmleri tekliflerinin kendisine cazip geldiğini belirterek öğrencilere samimi sohbetlerinden, LAÜ’ye ise davetlerinden ötürü teşekkürlerini iletti.

Söyleşinin sonunda, Rektör Danışmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmedali Egemen tarafından Ulusoy’a Kıbrıs kültürünü yansıtan hatıra plaketi takdim edildi.