Şiddeti durdurmak ve önlemek hepimizin görevi olmalı
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemaliye Direktör, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla açıklama yaptı.
Kadınların hak ve özgürlüklerini ihlal eden tüm davranış ve tutumlar, kadına yönelik şiddet olarak nitelendirilir
“Her türlü şiddete hayır! Kadına yönelik şiddet duygusal, sosyal, fiziksel, cinsel, ekonomik, dijital gibi pek çok biçimde ortaya çıkan bir unsurdur. Kadınların hak ve özgürlüklerini ihlal eden tüm davranış ve tutumlar, kadına yönelik şiddet olarak nitelendirilir” diyen Direktör, erkeğin üstün görüldüğü, daha yüce kabul edildiği, kadının bir erkeğin gölgesinde ona biçilen kadınlık rollerine itiraz etmeden boyun eğdiği ataerkil sistem içerisinde kadınların özgür kalamayacağını ifade etti. Ataerkil yapıda kadına yüklenen davranış kalıpları, görev ve sorumlulukların ötesinde bir sorun gündeme getirdiğini belirten Direktör, en önemli sorunu ise kadının toplumun kendisinden beklenen özelliklerin dışına çıkması ile şiddete maruz kalması ve/veya öldürülmesi olduğunu dile getirdi. “Kadının sadece kadın olduğu için öldürülmesi, kadın cinayeti olarak adlandırılmaktadır. Kadın cinayetleri eski çağlardan beri süregelse de artık görünür kılındığı için cinayetlerin sayısı artıyor. Dolayısı ile bu durum toplumsal bir sorundur. Daha sıklıkla kadınlar; kocası, eski kocası veya eski sevgilisi, erkek kardeşi, babası vb. bir başka deyişle tanıdığı bir erkek tarafından öldürülüyor” diyen Direktör, ‘şiddet’ davranışlarını, giyilen kıyafete karışma, telefonun karıştırılması, kiminle arkadaşlık kurabileceğine karışma, dışarıda olma saatlerini belirleme olarak sıraladı.
Toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının yerleştirilmesi, “cinsiyet temelli şiddet”i önleyebilir
“Şiddeti durdurmak ve önlemek hepimizin görevi olmalı. Cinsiyetçiliğe ve buna bağlı yaşanan sorunlara duyarlılık geliştirmek, toplumda farkındalık yaratmak, bireyin cinsiyetine, cinsel yönelimine ve cinsiyet kimliğine bağlı yaşadığı ayrımcılığı gidermek ve önlemek psikoloji alanının yanı sıra sağlık, eğitim, hukuk gibi insanla çalışan her meslek grubunun birincil hizmeti olmalıdır” diyen Direktör, ancak toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısının yerleştirilmesi, “cinsiyet temelli şiddet”i önleyebileceğini ve tüm şiddet türlerine, ayrımcılık, ötekileştirme, etiketleme, dışlamaya ve yok saymaya karşı çıkılması gerektiğine dikkat çekti.