LAÜ’de “Yaşayan ve Yöneten Gözüyle Meme Kanseri ve Lenfödem” konulu konferans düzenlendi
“Bilinçli eğitim, bilinçli hasta ve kaliteli yaşam”
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kulübü tarafından “Yaşayan ve Yöneten Gözüyle Meme Kanseri ve Lenfödem” konulu konferans gerçekleştirildi.
LAÜ Rauf Raif Denktaş Eğitim Kompleksi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferans öncesinde, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kulübü Asbaşkanı Barış Keçeci, fizyoterapinin alanı ve fizyoterapistin kimliği ile ilgili bilgi verdikten sonra, kulüb üyesi Osman Okan Kayan ise, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü konusunda kısa bir konuşma yaptı. Açılış konuşmalarının ardından Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kulübü öğrencilerinin sunduğu şiir ve müzik dinletisi yer aldı.
Gürel: Lenfödemde hasta eğitimi son derece önemli
“Meme Kanseri ve Lenfödem” konusunda sunum yapan Uzm. Fzt. Gülsün Gürel, meme kanserli hastaların rehabilitasyonunun çok yakın dönemlere kadar belirsiz ve yetersiz terapi şekilleri ile sürdürüldüğünü belirtti. Gürel, total mastektomi, lumpektomi, aksillar lenf nodu diseksiyonları, kemoterapi ve özellikle radyoterapi gibi omuz-kol kompleksini olumsuz etkileyen girişimlerin, teknikleri itibariyle bu bölgede bazı mekanik bozukluklara, lenf sıvısı akımının engellenmesine, kas gücü kayıplarına, yumuşak dokuların sertlik ve yapışkanlıklarına ve eklem limitasyonlarına neden olduğunu dile getirdi. Bu hastaların karşılaştığı ve yaşamı olumsuz etkileyen esas önemli sorunun lenfödem olduğunu açıklayan Gürel, yukarıda saydığı tedavi programlarından bir ya da birden fazlasını kombin şeklinde almak zorunda kalan hastaların, tedavi süreleri bittiğinde kendileri ile başbaşa kaldıklarını, lenfödem konusunda uyarılmadıklarını ve lenfödem fizyoterapistinden eğitim almadıkları için, çeşitli komplikasyonlar ve zorluklarla uğraşmak durumunda kaldıklarını ifade etti. Bu durumun, yeterli bir fizyoterapi yaklaşımı ile hastanın fiziksel donanımına bir an önce dönmesini ve olası kayıpların tamirini gerektirdiğine dikkat çeken Gürel, bu sorunların çözümü için “hasta eğitimi”nin son derece önem kazandığını, bu eğitimde hastanın lenfödem oluşum nedenlerini, beslenme, spor aktiviteleri, fiziksel yeterlilik, kariyeri&meslek yaşamı gibi yaşam biçiminin planlanmasını, neleri hangi bilimsel nedene bağlı olarak yapıp yapamıyacağını ve ödemle yaşamını nasıl yönetebileceğini tam olarak öğrenmesi gerektiği üzerinde durdu.
Gürel: Lenfödem Fizyoterapisinin bugün için bilinen en etkin tedavisi Kompleks Boşaltım Tedavisi
Meme kanseri ve lenfödem teşhisi konmuş hastaların rehabilitasyonunun bir ekip çalışması gerektirdiğini söyleyen Gürel, Operatör, Onkolog, Radyolog ve Lenfödem fizyoterapisti aralarındaki dinamik iletişimin, hastanın iyileşmesi ve sonraki yaşamının kalitesi açısından çok gerekli olduğuna dikkat çekerek, her meme hastasının tedavi planlarının aynı olmadığını, hem cerrahi tekniklerin, hem onkolojik yaklaşımların, tedavi sürelerinin, kullanılan ilaçların, radyoterapide uygulanan dozların ve terapi sürelerinin hastadan hastaya değiştiğini söyledi. Genellikle kemoterapi alan hastaların tedavi süreçlerinin sonuna doğru ve özellikle radyoterapi gören hastaların lenfödemle karşılaşmalarının sıklıkla görülen bir sorun olduğunu belirten Gürel, böylesi durumlarda Lenfödem Fizyoterapistlerinin olası bir ödem riski için bu süreçlerde hastalarını yakın takip etmeleri gerektiğini açıkladı.
Lenfödemin tedavisi ile ilgili protokollar ve yaklaşımlarla ilgili çalışmaların henüz netlik kazanmadığını belirten Gürel, fizyoterapinin en büyük hedefinin en erken dönemde ödemin gelişmesini engellemek olduğunu, bu açıdan bakınca koruyucu fizyoterapinin öneminin yadsınamayacağını dile getirdi. Gürel, hastanın uygun olması durumunda, operasyondan önce lenfödem ve fizyoterapi konusunda eğitime alınması, operasyondan sonra etkilenmiş taraf omuz ekleminin rehabilitasyonu ile beraber düzgün postür kazanımı için farkındalık ve onarım çalışmalarına başlanması gerektiğini söyledi.
Lenfödem Fizyoterapisinin bugün için bilinen en etkin tedavisinin Kompleks Boşaltım Tedavisi olduğuna ve bu tedavinin eğitim almış, sertifikası olan fizyoterapistler tarafından yapıldığına değinen Gürel, bu tedavinin özel tekniklerle boşaltım, egzersiz, bası giysileri ve bandaj ve hasta eğitimini kapsadığını dile getirdi. Lenfödem çalışan fizyoterapistlerin sayılarının gün geçtikçe arttığını ve dolayısıyla bu konuda hasta ve profesyonellerin de bilinçlenmesinin kolaylaştığını ifade eden Gürel, “Bu gelişme 2000 yılında meme kanseri sonrası lenfödem gelişen bir kişi olarak beni sevindirmektedir. O yıllarda ülkemizde Lenfödem tedavisi olmadığı için yurt dışına gitmek zorunda kalmış bir kişi, bir hasta ve bir fizyoterapist olarak, bu konuda aydınlanma çalışması yapan hertürlü kurum ve kuruluşlara minnetlerimi iletmek isterim” dedi.
Sunumunun sonunda Gürel’e, LAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ruhi Selçuk Tabak tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.