LAÜ’de “Vergi Adaleti ve KKTC’de Vergi Uygulamaları” konulu konferans düzenlendi
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü tarafından “Vergi Adaleti ve KKTC’de Vergi Uygulamaları” konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa, Maliye Eski Bakanı Zeren Mungan, Vergi Dairesi Eski Müdürü ve Yeminli Mali Müşavir Göksel Saydam konuşmacı olarak katıldı.
Verginin bir ülkenin bağımsızlık göstergesi olduğunu söyleyen Saydam, “KKTC olarak bizim bir vergi hukukumuz vardır” dedi. Kıbrıs’ın vergi tarihini dört başlık altında toplayan Saydam, bunlardan birincisinin 1571-1878 yılları arasındaki yaklaşık 4 asırlık dönem olan Osmanlı İmparatorluğu dönemi olduğunu belirtti.
Saydam: Osmanlı İmparatorluğu’nun uyguladığı belli başlı vergiler
- Aşar (öşür) vergisi: Müslüman çiftçilerden tarımdaki üretimlerinin bir kısmını alan vergidir.
- Ağnam vergisi: Küçükbaş hayvanlar başına alınan vergidir.
- Cizye vergisi: Osmanlı toprakları içindeki gayrimüslim (Müslüman olmayan) halktan, himaye edilmeleri karşılığı alınan vergidir.
- Muvafakat vergisi:Vakıf malları üzerinden alınan vergilerdir.
Saydam, ikinci dönemin 1878-1960 yılları arasında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşuna kadar geçen dönem olduğunu belirtti. 1878 yılında İngilizler’in Osmanlı İmparatorluğu’ndan Kıbrıs’ı kiraladığını ve 1. Dünya Savaşından sonra ise İngilizler’in Kıbrıs’ı aldığını söyleyen Saydam, öncelikle İngilizler’in Kıbrıs’ta Osmanlının uyguladığı vergileri bir kenara koyarak, Avrupa’da uyguladığı vergilerin sadeleştirilmiş şeklini Kıbrıs’ta da uygulamaya başladığını dile getirdi. 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Kıbrıs Cumhuriyeti Anasayasası’nda iki cemaat meclisinin, Rum cemaat Meclisi ve Türk Cemaat Meclisi kurulduğunu belirten Saydam, gelir vergisi uygulaması için iki cemaat meclisine de yetki verildiğini ifade etti. Saydam, Kıbrıs Cumhuriyeti’nde iki cemaat meclisinin yanında yabancılar vergi kanununun da olduğunu söyledi.
Saydam, 1968 yılından sonra vergi dairesinin Türk tarafında ayrı Rum tarafında ayrı kurulduğunu ve 1974 Barış Harekatı’ndan sonra Kıbrıs’ta esas vergi uygulamasına ekonomik planlara göre başlandığını vurguladı. Türk Cemaat Meclisinden kalan 61 sayılı vergi yasasının 1982’ye kadar Kıbrıs’ta uygulandığını söyleyen Saydam, 1960’lı yıllarda güncelliğini yitiren vergi yasası yerine 1982’de bugün uygulanan vergi yasasının onaylandığını sözlerine ekledi.
Mungan: “Dolaysız verginin, yükümlüsü önceden belli olan, doğrudan doğruya alınan vergi olduğunu ve dolaylı verginin ise mal aracılığıyla alınan, yükümlüsü önceden belli olmayan vergidir”
Mungan, vergi adaletinin ülkede, insanların gerçek anlamda kamu hizmetlerine katılımını belirleyen bir unsur olduğunu ifade etti. Vergi adaletinde temelin, aynı gelir düzeyine sahip kişilerin aynı miktarda vergi vermesinin esas olduğunu belirten Mungan, gelir düzeyi yüksek olanların ise üst düzeyde vergi ödediğini dile getirdi.
Mungan, her ülkede olduğu gibi vergi ödeneğinin ve vergi alma yetkisinin anayasalarda belirtildiğini ve KKTC Anayasası’nda da benzer bir düzenleme olduğunu ifade etti. KKTC’deki uygulamada vergilerin iki ana başlık altında değerlendirildiğini ve bunların dolaylı ve dolaysız vergiler olduğunu belirten Mungan, dolaysız verginin, yükümlüsü önceden belli olan, doğrudan doğruya alınan vergi olduğunu ve dolaylı verginin ise mal aracılığıyla alınan, yükümlüsü önceden belli olmayan vergi olduğunu ifade etti.
Her iki konuşmacı da Taşınmaz Mal Komisyonuna kaynak yaratmak amacı ile gündemde olan Şerfiye Vergisi’nin vergi adaleti açısından nasıl uygulanabileceği konusunda görüşlerini belirttiler.
Panelin sonunda, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Okan Veli Şafaklı ve Ekonomi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fehiman Eminer konuşmacılara teşekkür belgesi takdim ettiler.