LAÜ’de “Akciğer Kanserinde Güncel Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yaklaşımları” ele alındı
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Öğrenci Dekanlığı ile Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Kulübü tarafından “Akciğer Kanserinde Güncel Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Yaklaşımları” konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naciye Vardar Yağlı konuşmacı olarak katıldı.
Yağlı: Akciğer kanseri en sık görülen kanserler arasındadır
“Akciğer kanseri en sık görülen kanserler arasındadır ve agresif tedavilere rağmen dünya çapında kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenidir” diyen Yağlı, kanserlerdeki sağkalım oranlarının artması ile birlikte, kanserin veya kanser tedavilerinin yan etkileri üzerine odaklanmada da artış meydana geldiğini belirtti. Yağlı, akciğer kanseri tedavilerinin yan etkilerini, cerrahide, ağrı, öksürük, yorgunluk; kemoterapide, bulantı, enfeksiyon, saç dökülmesi, iştah kaybı, kilo artışı veya kaybı; radyoterapide, bulantı, kusma, ciltte kızarıklık, gribi andıran semptomlar; molekül hedefli terapide ise diyare, konstipasyon, cilt ve saç değişiklikleri olarak sıraladı.
Yağlı: Akciğer kanserinde cerrahi hastalar için hedefler cerrahi zamanlamalarına göre dört farklı aşamaya ayrılır
Fizyoterapi programlarının her bir döneme göre ve kişinin ihtiyacına göre planlanması gerektiğini ifade eden Yağlı, akciğer kanserinde cerrahi hastalar için hedeflerin cerrahi zamanlamalarına göre dört farklı aşamaya ayrılabileceğini ve bunların, Preoperatif Dönem (ameliyat öncesi), Perioperatif Dönem (ameliyat süreci), Postoperatif Dönem (ameliyat sonrası) ve koruma olduğunu söyledi.
Preoperatif Rehabilitasyon (Prehabilitasyon) Dönemi’ni cerrahi öncesi veya tedavi öncesi uygulanan egzersizlerden oluşan rehabilitasyon dönemi olarak tanımlayan Yağlı, “Preoperatif egzersiz eğitimi, cerrahiden önce pulmoner fonksiyonları iyileştirir ve akciğer kanseri ameliyatı sonrası akciğer rezeksiyon cerrahisi sonrası hastanede kalış süresini ve postoperatif komplikasyonları azaltır” dedi. Yağlı, akciğer kanseri bireylerde uygulanan fizyoterapi ve rehabilitasyon yöntemleri ile ilgili çalışmaların genelde perioperatif döneme odaklandığını, ancak çalışmaların çoğunda kontrol grubunun yokluğu gibi eksiklikler bulunduğunu dile getirdi. Postoperatif Dönem’de ise taburculuk döneminden sonra hala; dispne, yorgunluk, ağrı, pulmoner fonksiyonlarda ve yaşam kalitesinde azalma görüldüğünü ifade eden Yağlı, “Ayrıca bu hastalarda cerrahiyi takiben adjuvan tedavi uygulamaları da kişilerde çeşitli yan etkilerin sebep olduğu yaşam kalitesinde azalamaya yol açmaktadır” dedi.