LAÜ Tarım Fakültesi akademsiyenlerinden KKTC sebze ve meyve üreticilerine öneriler
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Bahçe Bitkileri Üretimi ve Pazarlaması Bölümü Öğretim Üyeleri Yrd. Doç. Dr. Turgut Alas ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim Kahramanoğlu Macaristan’ın Budapeşte şehrinde düzenlenen “1. International Conference on Agriculture, Forestry and Life Sciences” Kongresi’ne iki farklı bildiri ile katılarak, “Kuzey Kıbrıs’da Yıl Boyunca Yedikule Tipi Marul Üretim Olanakları” ile “Narda Kalp Çürüklüğü Hastalığına Karşı Mücadele Yöntemlerinin Araştırılması” konularında sunum yaptılar.
Paris Island marul çeşidinin Kuzey Kıbrıs koşullarında yetiştiriciliği uygun
Alas ve Kahramanoğlu yaptıkları araştırmada, üç farklı marul çeşidinden (Paris Island, Filipus ve Quintus) hangisinin Kuzey Kıbrıs koşullarına uygun olduğunu saptamaya çalışarak, bu marul çeşitlerinde; sap çıkarma yüzdesi, ortalama baş ağırlığı, baş uzunluğu ve baş çapı özelliklerini incelediler. Araştırma sonucunda, üç çeşidin de ilkbahar ve yaz aylarında sap çıkarma dönemine erken girdiğini ve ekonomik bir değerlerinin olmadığını belirten Aras ve Kahramanoğlu, Sonbahar ve Kış aylarında üç çeşidin de sap çıkarma yüzdesinin çok düşük olduğunu saptadılar. Bunun yanında Aras ve Kahramanoğlu, ortalama baş ağırlığı, baş uzunluğu ve baş çapı özellikleri bakımından Paris Island çeşidinin diğer iki çeşitten daha iyi olduğunu, özellikle Eylül ayından Mart ayına kadar olan dönemde Paris Island çeşidinin Kuzey Kıbrıs koşullarında yetiştiriciliğinin uygun olacağını ve ekonomik olarak diğer çeşitlere göre getirisinin daha fazla olacağını belirttiler.
Narlarda kalp çürüklüğü hastalığına karşı mücadele çiçeklerin tam açık olduğu dönemde yapılmalı
Bir diğer çalışmalarında ise narlarda kalp çürüklüğü (Alternaria spp) hastalığına karşı mücadele yöntemlerini araştıran Alas ve Kahramanoğlu, yaptıkları araştırmada dört farklı fungusitin (Cupper oxide; Azoxystrobin; Boscalid + Pyraclostrobin; ve Propiconazole + Difenoconazol) hastalık üzerindeki etkisi üzerine çalıştılar. Çiçeklenme döneminde kullanılan fungusitlerin hastalığı engellemede ne kadar etkili olduğunu belirten Aras ve Kahramanoğlu, araştırma sonucunda, hastalığa karşı en etkili fungusitin “Propiconazol + Difenoconazol” uygulaması olduğunu ve meyvelerin sadece % 2.4’ünde hastalık olduğunu saptadılar. Bunun yanında Aras ve Kahramanoğlu, diğer üç uygulamanın da nispeten daha az olsa da hastalığa karşı etkili olduğu ve sırasıyla “Boscalid + Pyraclostrobin”, “Copper oxide” ve “Azoxystrobin” uygulamalarının sonucunda meyvelerin % 3.7, % 4.2 ve % 6.9’unda hastalığın bulaşık olduğunu belirttiler. Araştırmacılar ayrıca kullanılan fungusitin başarı sağlayabilmesi için doğru zamanda, yani çiçeklerin tam açık olduğu dönemde uygulanması gerektiğini ve sonrasında yapılan uygulamanın fayda yerine (kalıntı bırakarak) zarara neden olduğunu belirttiler.