LAÜ Öğretim Görevlisi Alptuğ, “Bel Ağrısında Etkin Tedavi Yöntemleri” konusunda detaylı bilgiler aktardı
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Görevlisi Uzm. Fzt. Beraat Alptuğ, “Bel Ağrısında Etkin Tedavi Yöntemleri” konusunda detaylı bilgiler aktardı.
Alptuğ: Bel ağrısı önemli bir sağlık sorunudur
“Bel ağrısı, kas ve iskelet sistemini etkileyerek kişilerin yaşam kalitesini azaltan buna bağlı olarak iş kaybına neden olan önemli bir sağlık sorunudur” diyen Alptuğ, bireylerin %80’e yakın bir kısmının hayatlarının herhangi bir döneminde en az bir kez bel ağrısı problemi yaşadığını dile getirdi. Bel ağrısı şikayeti olan bireylerin yürüme, ayakta durma, oturma gibi fonksiyonel aktivitelerinde kısıtlıklıklar yaşadıklarını belirten Alptuğ, buna karşın bel ağrılarının %85’inin ağrı mekanizmasının halen tam olarak anlaşılmadığını dile getirdi.
Alptuğ: Bel ağrıları akut, subakut ve kronik olmak üzere gruplandırılır
Bel ağrılarının sınıflamasında semptomların süresinin ve nedeninin önemli olduğunu vurgulayan Alptuğ, “Ağrıların oluşmasında en büyük neden mekanik kaynaklı olup dokuların zorlanması ve dejenerasyonu nedeni ile ortaya çıkar. Bu tip bel ağrıları mekanik bel ağrıları olarak da adlandırılır” dedi. Bunların dışında sinir basısı ile ortaya çıkan bacaklarda ağrı, kuvvet kaybı, uyuşukluk gibi semptomlar ile kendini gösteren radiküler bel ağrılarının da görülebileceğini ifade eden Alptuğ, bel ağrılarının kişilerin yakınma sürelerine bağlı olarak akut (1 aydan az süren), subakut (1 ay ile 3 ay arası süren) ve kronik (3 aydan fazla süren) olmak üzere gruplandırıldığını belirtti.
Bel ağrısına neden olan çeşitli risk faktörlerinin bulunduğunu söyleyen Alptuğ, bu risk faktörlerinin bazılarını şöyle sıraladı:
- Yaş, bel ağrısındaki en yaygın risk faktörlerinden biridir. Bel ağrısının insidansı 30’lu yaşlarda en yüksektir ve sıklığı 60-65 yaşlarına kadar artmaktadır.
- Ergenlik dönemlerinde büyümenin hızlı olmasına bağlı olarak bel ağrısında artış olabilmektedir.
- Kadınlarda, erkeklere göre bel ağrısı daha sık görülür.
- Vücut ağırlığının artışı bel ağrısı için bir risk faktörüdür.
- Bel bölgesine yönelik egzersiz programlarında egzersiz öncesi ve sonrası ısınma ve soğuma sürelerinin yetersiz olması bel yaralanmalarına neden olabilir.
- Psikososyal ve emosyonel durumun (depresyon, stres, vb.) bel ağrısında önemli ölçüde artışı ile sonuçlanabilir.
- İş ortamı memnuniyetsizliği, yetersizliği, stresleri, vb gibi faktörler psikososyal olarak bel ağrısının oluşumu etkileyebilmektedir.
- İş ortamının ergonomik düzeni (masa yüksekliği, yanlış oturma postürü, ağır iş koşulları, çok fazla öne doğru eğilme aktiviteleri) bel ağrısına neden olabilmektedir.
Alptuğ: Bel ağrısını azaltmaya yönelik günlük yaşam aktiviteleri önemlidir
Bel ağrısında temel amacın, hastanın fonksiyonel kısıtlılıklarının ve ağrının azaltılması, omurga hareketliliğinin artırılması ve hastanın bel ağrısı ile mücadele etme stratejilerinin geliştirilmesi olduğunu belirten Alptuğ, “İlk aşamada gerek akut gerekse kronik bel ağrılarının tedavisinde hastanın mevcut şikayetlerini azaltmaya yönelik ilaç tedavisi uygulanır” dedi. Bunu takiben hastanın bilgilendirilmesi ve bel ağrısını azaltmaya yönelik günlük yaşam aktivite önerilerinin önemine vurgu yapan Alptuğ, akut bel ağrısının azaltılmasında yüzeysel sıcaklık ajanlarının etkili yöntemler arasında bulunduğunu ifade etti.
Alptuğ: Egzersiz programı kişiye özgü ve kişinin tercihine göre planlanmalıdır
“Kronik dönemde bel ağrıları ile baş etmenin etkin yöntemlerinden birisi de düzenli egzersizlerdir” diyen Alptuğ, fizyoterapistler tarafından planlanan düzenli ve uygun egzersizlerin ağrının azaltılması ve fonksiyonel geri dönüşün sağlanmasında önemli olduğunu dile getirdi. Alptuğ, egzersiz programlarına ek olarak elektroterapi yaklaşımlarının bel ağrılarının azaltılmasında etkin rolü bulunduğunu, egzersiz programının kişiye özgü ve kişinin tercihine göre planlanması ve bu planlama için fizyoterapiste başvurulması gerektiğini vurguladı.
Uzun dönemde ise esneklik, güçlendirme, koordinasyon ve dayanıklılık egzersizlerinin mutlaka tedavi programına dahil edilmesi gerektiğine dikkat çeken Alptuğ, bu egzersizlerin içinde özellikle yüzmenin bel hastalarına önerilebileceğini söyledi. Bel hastalarında düzenli fiziksel aktivite ile yaşam kalitesinin artırılmasının hedef alınması gerektiğini dile getiren Alptuğ, “Bunlara ek olarak bel ağrısının azaltılmasında multidispliner tedavi yaklaşımlarının yeri de çok önemlidir” dedi.