LAÜ Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Yurdukoru “Ağız sağlığı ve Covid -19 hastalığı” konusunu ele aldı
Dental ortamlarda hastalığın bulaşma ve çapraz enfeksiyon riski yüksek
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bengül Yurdukoru, “Ağız sağlığı ve Covid -19 hastalığı” konusu üzerine bir takım bilgilendirmeler yaptı.
Yurdukoru, SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu COVID-19 hastalığının, tüm dünyayı etkileyen genel bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini ifade ederek, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ), bu salgını önce “uluslararası endişe verici bir halk sağlığı acil durumu” olarak ardından “pandemi” olarak ilan ettiğini belirtti.
“SARS-CoV-2 hedef hücrelere girişte SARS-CoV ile aynı reseptörleri (ACE2) kullanmaktadır ancak daha yüksek bağlanma özelliğine sahiptir. İnsan vücuduna girdikten sonra SARS-CoV-2, etkilediği hastalarda tükürük ve nazofaringeal salgılarında bol miktarda bulunur. Bu, yayılımının damlacık ve aerosol solunumu ile olduğunu düşündürmektedir” diyen Yurdukoru, COVID-19’un insandan insana doğrudan veya dolaylı bulaşma yolları düşünüldüğünde, dental ortamlarda hastalığın bulaşma ve çapraz enfeksiyon riskinin yüksek olduğunu söyledi.
“COVID-19 olgularından edinilen klinik verilere göre; hastalığın ateş, kuru öksürük, yorgunluk gibi belirgin semptomlarından önce erken semptomlar olarak tat ve koku kaybı görülmektedir. SARS-CoV-2 virüsünün insanda ilk giriş yeri üst solunum yolu mukozasıdır. Bu klinik durum,diş hekimlerinin COVID-19’un erken teşhisinde ve bulaşının önlenmesinde etkin bir role sahip olacağına işaret etmektedir” diyen Yurdukoru, SARS-CoV-2 virüsünün burun, ağız ve korneadan vücuda girerek solunum yolu ve akciğerlere yerleştiğini dile getridi. Sözlerine şöyle devam eden Yurdukoru, “Direkt olarak öksürük, hapşırma ve damlacık yolu ile bulaşır. Endirekt bulaşma ise; temas yoludur. Hastanın dokunduğu bir yüzeye dokunup daha sonra elin burun, ağız ve göze temas ettirilmesi ile bulaşabilir. Öksürme ve hapşırma ile virüsün 8 metreye kadar ulaştırabildiği yönünde yayınlar vardır. Virüs çok bulaşıcı olup her bir hasta çok sayıda kişiyi enfekte edebilir. Sabuna karşı dirençsizdir” dedi.
Diş Hekimleri bulaşma açısından en fazla riski olan meslek guruplarından biridir
Yurdukoru açıklamasının devamında şunları kaydetti; “Ağız kavitesindeki dil, bukkal mukoza, dişeti ve tükürük bezi kanalları epitel hücrelerinin yüksek düzeyde ACE2 ekspresyonu yaptığı, çalışmalarda tesbit edilmiştir. ACE2 reseptör ekspresyonu yapan hücrelerin SARSCoV-2 virüsü bulaşma riski önemli kabul edilmektedir. Bu nedenle ağız kavite mukozasının SARS-CoV-2 virüsünün yayılmasında yüksek bir risk yolu olabileceği kabul edilmektedir. Diş Hekimleri bulaşma açısından en fazla riski olan meslek guruplarından biridir. Diş hekimlerinin yakın, yüz yüze teması nedeniyle COVID-19 hastalığı riskinin yüksek olduğunu bildiren yayınlar vardır. Dental işlemler sırasında oluşan aerosoller veya dolaylı olarak tükürükten bulaştığı bilinmektedir.”
Maskeyi elle düzeltmek, dış yüzünden tutarak çıkarmak virüsün bulaşmasında bir yol olabilir
“COVID-19 salgını sırasında hastalığa yakalanmamak için kişisel korunma ve immün sistemimizi güçlü tutmak için bazı önlemler alabiliriz” diyen Yurdukoru, bu nedenle korunma önerilerini şöyle sıraladı:
1. Maske kullanılması önemlidir. Asıl olan hasta kişilerin maskeyi kullanmasıdır. Pandeminin çok etkili olduğu bu zamanda herkesin maske takması DSÖ tarafından önerilmiştir. Maskenin koruyuculuk düzeyinin yüksek olması gerekir. Maskeyi elle düzeltmek, dış yüzünden tutarak çıkarmak virüsün bulaşmasında bir yol olabilir.
2. Ellerin sabunla önerilen şekilde yıkanması önemlidir. En az 20 ila 40 sn kadar ellerin tüm yüzlerinin ve parmakların, parmak aralarının sabunla yıkanması ardından tek kullanımlık peçeteler ile kurulanması önemlidir. Enfekte olduğunu düşündüğünüz yerlere yada çok kişinin bulunduğu ortamlarda yapılan temasların sonunda eller tekrar yıkanmalıdır. Eller temiz olsa bile yüze, dudaklara ağıza ve göze temas edilmemelidir. Sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır.
3. Sosyal mesafe en az 1.5 – 2.metre olmalıdır. Kalabalık ortamlarda çok uzun süre kalınmamalıdır.