LAÜ Akdemisyeninden psikoloji alanına önemli kaynak
“Çözüm Odaklı Olmak: Çözüm Odaklı Kısa Terapilere Kısa Bir Bakış” isimli kitap yayınlandı
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Klinik Psikolog Sultan Okumuşoğlu’nun “Çözüm Odaklı Olmak: Çözüm Odaklı Kısa Terapilere Kısa Bir Bakış” isimli kitabı yayınlandı.
Kitabı hakkında bilgi veren Okumuşoğlu Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayınlanan kitabının “Çözüm Odaklı Yaklaşımla” ilgili kaynak arayışındaki psikologlar için başvuru kaynağı olduğu kadar, ‘kendine yardım’ kitabı olarak da rehberlik edebilecek bir kitap niteliği taşıdığını ifade etti.
Okumuşoğlu: Çözüm Odaklı Yaklaşım, terapiye başvuran bireyin ne istediğine odaklanır
Okumuşoğlu, Çözüm Odaklı Psikoterapiler’in ‘önce problemin ne olduğuna odaklanılması gerektiğini ileri süren geleneksel terapilerden’ oldukça farklı yaklaşımı ile dikkat çeken bir yaklaşım olduğunu söyledi. Bu yaklaşımın, çözümün illa ki sorunla ilişkili olmadığını vurgulayan, sorunun olmadığı istisna zamanları araştıran, terapiye başvuran bireyin ne istediğine ve bu isteğin danışanın yaşamına getirebileceklerine odaklanan bir psikoterapi yaklaşımı olduğunu dile getiren Okumuşoğlu, çözüm odaklı yaklaşımın ‘Mucize sorusu’ ile ‘sorunun var olmadığı istisna zamanları ve bu zamanlarda nelerin farklı olduğunu’ araştırması ile faydaya yönelik bir psikoterapi yaklaşımı olduğunu ifade etti.
Okumuşoğlu: Çözüm odaklı psikoterapiler ‘geleneksel’ terapilerden oldukça farklıdır
“Kitapta anlatılan ‘Çözüm Odaklı Yaklaşım’, etkililiği çeşitli araştırmalarla gösterilmiş güçlü bir psikoterapi yaklaşımı ve aynı zamanda güçlü bir kendine yardım yaklaşımıdır” diyen Okumuşoğlu, ‘Çözüm Odaklı Yaklaşıma’ göre her insanın aslında çözümleri yaratmak için gereken minimal becerilere zaten sahip olduğunu vurguladı. Okumuşoğlu, “Hiçbir kişi mükemmel olmadığı gibi hiçbir problem de mükemmel olamaz; dolayısıyla sorunun var olmadığı ya da o kadar da kötü olmadığı zamanlar daima vardır” diyerek, ‘Çözüm Odaklı Yaklaşım’ın, problemler yerine çözümlere odaklandığını ve çözümün illa ki sorunla ilişkili olmadığını vurguladığını; sorunun olmadığı “istisna zamanları” araştırdığını, probleminden kurtulma arayışındaki kişinin aslında hayatında nelerin değişmesini istediğine odaklandığını ifade etti. ‘Mucize soru’ gibi sayısız tekniği ile ‘Çözüm Odaklı Yaklaşım’ın faydaya, çözüme yönelik bir yaklaşım olduğunu söyleyen Okumuşoğlu, “Dolayısıyla, çözüm odaklı psikoterapiler önce problemin ne olduğuna odaklanılması gerektiğini ileri süren ‘geleneksel’ terapilerden oldukça farklıdır” dedi.
Yaşanan sosyal gerçekliği yeniden biçimlendirmede dilin gücünün hesaba katıldığında ve dilin gerçekliği yaratabilme etkisi düşünüldüğünde, metaforların gücünün azımsanamadığını ifade eden Okumuşoğlu, “Ve metaforlar üzerinden öykü şöyle der: “Umutsuzluk bir kurttur. Çok güçlü bir kurttur. O kadar güçlüdür ki izin verilirse insanı öldürebilir, ruhunu yiyip bitirebilir. Ancak umut da bir diğer kurttur. Aynı derecede güçlüdür. Çok ama çok güçlüdür. Ve bu kurt, senin adına içindeki umutsuzluk kurdu ile savaşacaktır. Hangisi savaşı kazanacak sorusunun cevabı da senin hangisini beslediğinle ilişkilidir” dedi.
Son olarak Okumuşoğlu, “Bu kitaptaki bilgilerin; kendine yardım yolculuğundakilere ve uygulayıcılara umudu besleyecek çözümleri bulabilmede rehberlik edebilmesini umuyorum” dedi.