Sürdürülebilir turizm kültürel mirasın korunmasına önemli katkıda bulunuyor

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Y rd. Doç. Dr. Aliye Menteş, KU Leuven Üniversitesi ve Sorbonne Üniversitesi işbirliği ile Belçika’nın Leuven şehrinde KU Leuven Üniversitesi’nde düzenlenen “6. Unesco (United Nations Educational, Scientific And Cultural Organization) Unitwin (University Twinning And Networking Programme)” konferansına katılarak, LAÜ’yü temsil etti. Menteş, katıldığı konferansta  “Sürdürülebilir Turizmin Mimari Mirasın Korunmasına Katkısı: Nymfeo ve Kalopanayiotis Köy Örnekleri” başlıklı sunumu gerçekleştirdi.

Sunum ile ilgili bilgi veren Menteş, “1940’lardan bu yana, çoğu Akdeniz ülkesi kırsal nüfus kapsamında ve tarımın yerel ekonomiye katkısında hızlı bir düşüş yaşamıştır” dedi. Bunun nedeninin sanayileşme ve değişen hükümet politikaları olduğunu vurgulayan Menteş, Akdeniz bağlamında, sürdürülebilir turizmin 1990’lardan bu yana kültürel mirasın korunmasına önemli katkıda bulunduğunu ifade etti. Gerçekleştirdiği çalışmanın, biri Yunanistan (Nymfeo köyü) ve diğeri de Kıbrıs’ta (Kalopanayiotis köyü) olmak üzere iki geleneksel dağ köyüne odaklandığını belirten Menteş, “Bu iki köy, sürdürülebilir turizm yolu ile kırsal kalkınma ve mimari mirasın korunması açısından incelenmiştir. Sürdürülebilir turizm (doğa turizmi ve agroturizm) bu köylere hükümetlerin ve yerel yatırımcıların teşvikleri ile getirilmiş ve uygulanmıştır” dedi. Mimari mirasın korunmasının başarılı bir şekilde planlandığını ve yönetildiğini söyleyen Menteş, “Ayrıca, AB’nin kültürel mirasın korunmasında kapasite geliştirmeye yönelik ciddi desteği turizmin hangi kapsamda oluştuğunu ve alan kullanımlarını etkilemiştir” dedi.

Bu çalışmanın, iki köyün sürdürülebilir kalkınma kapsamındaki bir dizi önemli inisiyatifi ve çalışmayı incelediğini dile getiren Menteş, “AB destek fonlarının varlığı sürdürülebilir kalkınma sürecini etkilemiş ve yerel yatırımcılar ile genç yatırımcılar arasında teşvik yaratmıştır” dedi. Çalışmanın aynı zamanda geleneksel kırsal yaşam değerlerini ve geleneksel mimarinin değişim süreçlerini incelediğine vurgu yapan Menteş, araştırma bulgularının, sürdürülebilir turizmin dağ köylerinin mimari mirasının korunmasında önemli bir katalizör olabileceğini ortaya koyduğunu söyledi.

Menteş, bu çalışmada üstlenilen metodolojinin, esasen devlet kurumları ve paydaşlarla etkinlik ve toplantıların gözlemlenmesi ve analiz edilmesi, yerel topluluklarla yapılan görüşmeler ve anketlerin yanı sıra katılımcı gözlem yöntemi ile  nitel araştırmalara dayandığını belirtti. “Fiziksel geleneklerin araştırılması: morfoloji ve mimari koruma bağlamında, iki köyün kalkınma sonrasında nasıl bir değişime uğradıklarını, haritalama yöntemi ile morfolojik analizler ile incelemektedir” diyen Menteş, köylerde restore edilmiş ve turizm kapsamında yeniden kullanılmış tüm mimari mirasların analizlerinin yapıldığını vurguladı.