LAÜ Akademisyeni Kaygısız “Dünya Engelliler Günü” nedeniyle açıklamalarda bulundu
“Engellilik”te çok yönlü bir rehabilitasyon progamı kişinin en iyi yaşam kalitesine sahip olmasını sağlar
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Beliz Belgen Kaygısız 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla açıklamalarda bulunarak, “Engelli Kişilerin Yaşam Kalitesinin Artırılmasında Fizyoterapi ve Rehabilitasyonun Önemi” üzerine bilgiler aktardı.
“Yaşam kalitesi kavramı, bireyin kendi yaşamını değerlendirmesine dayanan öznel algı, duygu ve biliş süreçlerinin bir bütünü olarak tanımlanırken, bireysel iyilik durumunun bir anlatımıdır ve yaşamın çeşitli yönleriyle ilişkili öznel doyum ifadelerini kapsar” diyen Kaygısız, fiziksel, psikolojik ve sosyal problemleri beraberinde getirebilen bir durum olan “engellilik”te çok yönlü bir rehabilitasyon progamı ile kişinin mümkün olan en iyi yaşam kalitesine sahip olmasının sağlanmaya çalışıldığını ifade etti. “Engelli birey” için yaşam kalitesi kavramının, toplumda yaşamını bağımsız ve kolay sürdürebilmesi, sosyal ve kültürel olarak engellenmemesi şeklinde de tanımlanabildiğini ifade eden Kaygısız, çok yönlü rehabilitasyon programlarının kişinin kendini, ailesini ve çevresini kapsayan çok boyutlu bir kavram olarak değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Engelli kişilerin yaşam kalitesinin artırılmasında en önemli basamak çok boyutlu bir rehabilitasyon sürecinin sağlanmasıdır
“Engelli kişilerin topluma katılması ve yaşam kalitesinin artırılmasında en önemli basamak çok boyutlu bir rehabilitasyon sürecinin sağlanmasıdır. “Rehabilitasyon”, kişinin doğuştan veya sonradan, herhangi bir nedenle oluşan kalıcı veya geçici yetersizliklerinin, kaybedilmiş bazen de limitlenmiş olan fonksiyonel kapasitesinin belirlenerek tedavi edilmesi, psikolojik sosyal, mesleki ve çevresel açıdan da desteklenerek günlük yaşamda bağımsız duruma gelmesini sağlamak olarak tanımlanır” diyen Kaygısız, bu programların kişilerin hastalığına ve hastaya özgü olmasının çok önemli olduğunu ve fizyoterapi ve rehabilitasyon programının standardizasyonunun olmadığını söyledi.
“Rehabilitasyonun ana ilkelerinden olan hastanın günlük yaşam aktivitelerini bağımsız sürdürebilmesi, eski sosyal yaşantısına ve işine dönebilmesi, kurulan rehabilitasyon ekibinin yapacağı programla en kısa zamanda başarıya ulaşabilmeyi hedeflemektedir” diyen Kaygısız, fonksiyonel kapasitelerindeki yetersizik sonucunda fiziksel bir özür ile karşı karşıya kalmış kişilerde iyileşme seviyelerinin farklılık gösterdiğini belirtti.
Kaygısız, “Kazanılması beklenen geri dönüşüm kişinin yaşına, tedavinin başlama zamanına, travma veya lezyonun yerine ve şiddetine, hastanın motivasyonuna ve bunlara benzer birçok faktöre bağlıdır. Örneğin trafik kazası sonrası omurilik yaralanmasına maruz kalmış 2 farklı kişide; sinir yaralanmasının omurganın hangi seviyesinde olduğu, sonuçta kişinin bağımsızlık seviyesinin ne olabileceği konusunda sağlık elemanlarına fikir verebilmektedir. Bu kişilerde rehabilitasyon programları var olan ve kişiye özgü olan yeterlilik veya yetersizlikler doğrultusunda geliştirilmektedir” dedi.
Rehabilitasyon çalışmaları günümüzde büyük bir hızla gelişimini sürdürmekte
“Fizyoterapistler tarafından fiziksel engellilere yönelik uygulanan fizyoterapi ve rehabilitasyon programlarında, engelli yaşamaya başlayan kişilerin maksimum bağımsızlık seviyesine ulaştırılması, topluma entegrasyonlarının sağlanması ve eski yaşantılarına en az fiziksel engel ile dönebilmeleri hedef alınmaktadır” diyen Kaygısız, ayrıca, fiziksel engelli kişilerin ev ve iş ortamlarında ziyaret edilip çevresel olarak fonksiyonel limitasyonlara neden olan engellere yönelik gerekli modifikasyonların da fizyoterapistler tarafından önerilmekte olduğunu ifade etti.
Kaygısız, “Engelli kişilerin evinde, işinde ve sosyal yaşantısında yeniden kendine yeterli olabilmesi için uygulanan rehabilitasyon çalışmaları günümüzde büyük bir hızla gelişimini sürdürmekte ve özellikle teknolojik gelişmelere parallel olarak “bağımlı olmak” nerdeyse sıfıra indirilmeye ve yaşam kaliteleri artırılmaya çalışılmaktadır” diyerek, fiziksel engellilerde yapabilirliği artıran, konuşma engellilerde iletişimi kolaylaştıran, işitme engellilerde duymayı sağlayan birçok tıbbi alet ve araçların tüm rehabilitasyon elemanları tarafından sıklıkla kullanılmata olduğunu belirtti.