LAÜ Akademisyeni Ergin, “Kanser ve Yorgunluk” konusunu irdeledi
Yorgunluk kanser hastalarında görülen en önemli semptomlardan biridir
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gülbin Ergin “Kanser ve Yorgunluk” konusunda açıklamalarda bulunarak, detaylı bilgiler aktardı.
Ergin: Hastalarda ortaya çıkan pek çok semptom yaşam kalitesini etkilemektedir
Kanserin, hem ülkemizde hem de dünyada en önemli toplumsal sağlık problemlerinden biri olduğunu söyleyen Ergin, ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alan kanserin, 2030 yılına kadar hızla artarak birinci sıraya yerleşeceğinin öngörüldüğünü belirtti. “Günümüzdeki tedavi yöntemleri (kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi tedaviler) ile kanser sonrası sağkalım oranları artsa da uygulanan tedavilerin yan etkileri nedeni ile hastalarda ortaya çıkan pek çok semptom yaşam kalitesini etkilemektedir” diyen Ergin, kanser tedavilerinin kalp-damar sistemi, immün sistem, solunum sistemi, gastrointestinal sistem, kas-iskelet sistemi, nöroendokrin ve hepatik sistemlerini olumsuz etkileyebildiğini ve sonuç olarak ileri derecede bir bitkinlik ve şiddetli kas güçsüzlüğü nedeniyle yaşam kalitesinin azaldığına dikkat çekti.
Ergin: Yorgunluk, kanser tedavileri bittikten sonra bile aylarca hatta yıllarca devam edebilir
Yorgunluğun kanser hastalarında görülen en önemli semptomlardan biri oldğunu söyleyen Ergin, “Kanser hastalarının %50-%90’ı tedaviler sırasında veya sonrasında kansere bağlı yorgunluk yaşadıklarını dile getirmektedirler. Algılanan yorgunluk şiddeti nedeniyle bazı hastalarda tedavilerin dozu azaltılıp bazı durumlarda tamemen kesilebilmekte ve kanserle etkili bir mücadeleye engel oluşturabilmektedir” dedi. Yorgunluğun kanser tedavileri bittikten sonra bile aylarca hatta yıllarca devam edebileceğine dikkat çeken Ergin, kansere bağlı yorgunluk yaşayan hastaların; şiddetli bitkinlik nedeniyle eskisi gibi aktif olamadıklarını, genel güçsüzlük ve ağırlık hissi ile dikkat dağınıklığı yaşadıklarını, uyku bozuklukları, huzursuzluk, kısa süreli hafıza sorunları ve günlük yaşam aktivite kısıtlılıkları gibi şikayetlerden yakındıklarını dile getirdi.
Ergin: Multidisipliner bir yaklaşımla hastanın ele alınması gerekir
“Yorgunlukla başa çıkmada eğitim, ilaç kullanımı, egzersiz, uyku düzeni, bilişsel terapiler ve yeterli beslenme önemli faktörlerdir” diyen Ergin, bu nedenle de multidisipliner bir yaklaşımla hastanın ele alınması ve gerekli değerlendirmelere göre tedavilerinin planlanması gerektiğini ifade etti. Ergin, bu ekip içerisinde fizyoterapistlerin öncelikli olarak hastaların günlük yaşam aktiviteleri ve yaşam kalitelerini arttırmaya yönelik uygun egzersiz reçetesinin hazırlanmasından sorumlu olduklarını belirtti. Kanser hastalarında egzersizlerin; depresyonu, yorgunluğu, anksiyeteyi azalttığını ve yaşam kalitesini arttırdığını söyleyen Ergin, egzersizlerin, iyi olma hali ve yaşam yaşam kalitesini arttırdığını, kanserin neden olduğu bozuklukların azaltılmasında ve/veya engellenmesinde, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığın sağlanmasında önemli rol oynadığını dile getirdi. Hem tedavi sırasında hem de sonrasında egzersiz uygulamalarının hastayı bütüncül olarak ele aldığını söyleyen Ergin, “Hastalarda ilk 4 ay tüm vücudu kapsayan egzersizlerden başlayarak, etkilenmiş sistemleri içeren özel egzersizlere doğru planlama yapılır” dedi.
Ergin: Tedaviler sırasında ve sonrasında yapılan egzersizler kanser hastalarında yorgunluğu azalttığı bilinmektedir
“Egzersizin amacı, tedaviler sırasında hastayı olabildiğince aktif tutmaktır. Özellikle tedaviler sırasında ve sonrasında yapılan aerobik egzersizlerin kanser hastalarında yorgunluğu azalttığı ve yaşam kalitesini arttırdığı bilinmektedir” diyen Ergin, kanser hastaları için uygun aerobik egzersizlerin koşu bandı, bisiklet, yüzme ve yürüme olduğunu söyledi. Egzersizler için reçete oluşturulurken kişinin yaşı, cinsiyeti ve medikal durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken Ergin, “Bu nedenle hastalar mutlaka bu alanda deneyimli bir fizyoterapiste başvurmalı, kendilerine özel planlanan egzersiz programları ile takip edilmelidir. Kanser hastalarında fizyoterapi ve rehabilitasyon programları sadece yorgunluk semptomu ile değil, kanserle ilişkili diğer tüm semptomları içine alacak şekilde uygulanmaktadır” dedi.