LAÜ akademisyeni diyabet hastalığına dikkat çekti
Lefke Avrupa Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi, Diyetisyen Yrd. Doç. Dr. Anıl Evrim Güngör “14 Kasım Dünya Diyabet Günü” nedeniyle bazı açıklamalarda bulundu. Güngör, öncelikle iştahda artış, çok fazla su içme isteği, kuru bir cilt, sürekli halsizlik, yorgunluk hissi, sık idrara çıkma, bazen bulanık görme belirtilerinin diyabet (şeker) hastalığının belirtileri olabileceği dikkata alınarak endokrinoloji uzmanına başvurulması konusunda tavsiyede bulundu.
Diyabet hastalığını tip 1 ve tip 2 diyabet olarak özetleyen Güngör, tip 1 diyabetin çocuk yaşta ortaya çıktığını ve insülin tedavisinin şart olduğunu, tip 2 diyabetin ise erişkin yaşta kilo fazlalığı olan bireylerde çevresel faktörler ve beslenme hatalarıyla birlikte sonradan oluşabildiğini söyledi.
Güngör, Dünya Sağlık Örgütü tahminlerine bakıldığında 2007 yılı itibarı ile dünyada 220 milyon diyabetli yaşadığını ve önlem alınmazsa 2030 yılına gelindiğinde, bu sayının iki katına çıkacağı konusuna dikkat çekerek birçok ülkede ölüme neden olan hastalıklar içinde diyabetin beşinci sırada yer aldığını söyledi.
Güngör, diyabet hastalığına zemin hazırlayan durumları şöyle özetledi:
Hareketsiz yaşam sürmek
Obezite (şişmanlık)
Birinci derece akrabalarda diyabet varlığı
İri bebek doğurma ya da hamilelik sırasında oluşan şeker öyküsü
Hipertansiyon (kan basıncı ≥140/90 mmHg ya da hipertansiyon tedavisi)
Kötü kolesterolün (LDL) yükselmesi ve iyi kolesterolün (HDL) düşüklüğü
Polikistik over sendromu
Ağır insülin direnci ile seyreden sağlık sorunlarının varlığı
Erken yaşta kalp damar hastalığı öyküsü
Güngör son olarak, diyabet hastalığı ile ilgili yapılması gerekenlerden bahsederek öncelikle kan şekerinin dengede tutulması için dengeli ve düzenli beslenmenin önemli olduğunu ifade etti. Diyabet hastalığında fiziksel aktivitenin de önemini vurgulayan Güngör haftanın en az 5 günü, düzenli olarak 30 dakika orta yoğunlukta aktivite yapılması gerektiğini söyledi ve diyabet hastalarının belli aralıklarla (3-6 ay gibi) muayenelerinin ve kontrollerinin yapılması, doktorun önerdiği ilaçların düzenli kullanılması hastalığın dengeli seyretmesinde son derece önemli olduğunu söyledi.