LAÜ Akademisyeni Kaygısız: Yaşam Süresinin Artmasıyla Birlikte Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uygulamalarının Önemi Artıyor
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Beliz Belgen Kaygısız, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uygulamalarının Önemi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
“Yaşlanma, doğum anından başlayıp ölüme kadar devam eden, kronolojik, biyolojik, sosyal ve psikolojik boyutlarda kaçınılmaz bir büyüme ve gelişme sürecidir. Yaşlanma süreci ilerleyici olup, kişinin vücut sistemlerinde fonksiyon eksikliği veya zaman geçtikçe sistemlerin aktivite gösterdiği sürenin uzaması ile ortaya çıkan, geri dönüşü olmayan bir süreçtir” diyen Kaygısız, sağlık alanında teknolojinin hızla gelişmesi, tıbbi uygulamaların gelişmesine büyük katkı sağlamakta ve ölümlerin azalmasıyla birlikte yaşlı nüfus sayısının da artmaya devam etmekte olduğunu vurguladı. “Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) güncel raporları, ülkenin gelişmişlik düzeyi arttıkça nüfusun sağlıklı yaşam süresinin arttığını ve dolayısıyla yaşlı nüfus oranının da artmaya devam ettiğini belirtiyor” şeklinde bilgiler veren Kaygısız, aktif ve sağlıklı yaşlanma, yaşlanma sürecinde yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlayan ve fiziksel aktivitelerin gerçekleştirilmesiyle elde edilebilecek sağlık, katılım ve güvenlik fırsatlarının optimizasyon süreci olarak nitelendirilmekte olduğunu belirtti. Yapılan çalışmalarda 60 yaş üstü aktif yaşam tarzını benimseyen bireylerin sağlıklı yaşlanmayla ilişkili olduğunun görülmekte olduğunu ifade eden Kaygısız, “1990-2008 yılları arasında yapılan boylamsal kohort çalışmasına 70-88 yaş arası bireyler dahil edilmiş, fiziksel olarak aktif bireylerde 8 yıllık ölüm oranının neredeyse %50 daha düşük olduğu bulunmuştur” dedi.
Kaygısız açıklamalarına şöyle devam etti; “Fizyoterapi ve rehabilitasyon, bireyin herhangi bir hastalık ve/veya sakatlık durumunda fonksiyonel durumunu en üst düzeye çıkarmak için yapılan uygulamaların tümüne denir. Dünya genelinde yaşlı nüfusun her geçen gün artması, sağlığın iyileştirilmesini, önleyici tedbirleri ve fizyoterapi rehabilitasyonu zorunlu kılmaktadır. Bunlar hastalığa yönelik tedavi edici rehabilitasyon uygulamaları ve koruyucu rehabilitasyon uygulamaları olabilmektedir. Tedavi edici rehabilitasyon uygulamaları, yaşlılarda kaybedilen işlevselliğin yeniden kazanılması, olası fonksiyon kaybının önlenmesi veya fonksiyonel kapasitenin arttırılması amacıyla multidisipliner değerlendirme, tanı ve tedavi yaklaşımları bütünü olarak tanımlanmaktadır. Yaşlı rehabilitasyonunda en önemli unsur her bireyin kendine özgü ihtiyaçlarının olmasıdır. Rehabilitasyon planı kişiye özel oluşturulmalıdır. Fizyoterapi değerlendirmesinin ardından bireyin fizyolojik, sosyal, ekonomik, ailesel, bilişsel ve sosyal koşulları ve mevcut fırsatlar dikkate alınarak bireye yönelik oluşturulan hedefler belirlenir. Koruyucu rehabilitasyon ise yaşlı bireyin yaşamını olabildiğince bağımsız olarak sürdürebilmesi, maksimum fonksiyonel düzeyi koruyabilmesi ve bu sayede optimum yaşam kalitesinin sağlanmasına yönelik değerlendirme ve tedavi girişimlerini içermektedir. Koruyucu rehabilitasyonda yaşlı bireylere yönelik sorunların listesinin oluşturulması, bu sorunların çözümü için kısa ve uzun vadeli hedeflerin belirlenmesi, çözüm yönteminin seçilmesi, her hedef için tahmini sürenin belirlenmesi gibi faktörler bireyin sağlığının korunmasını sağlar. Ayrıca yaşlıların evde, işyerinde ve sosyal çevresinde koruyucu önlemlerin alınması da rehabilitasyonun bir parçası olmalıdır.”