LAÜ Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Direktör “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü”nde açıklama yaptı
Kadına yönelik şiddeti önlemede en önemli unsur toplumun bilinçlenmesidir
Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemaliye Direktör, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle bir açıklama yaptı.
“Şiddet, sahip olunan gücün yaralanma ve kayıpla sonlanan veya sonlanma olasılığı yüksek bir biçimde bir başkasına, kendine veya bir topluma karşı tehdit yoluyla uygulanması olarak açıklanmaktadır. Şiddetin birçok nedeni vardır. Bunların arasında toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumlar, ekonomik krizler, psikolojik sorunlar sayılabilir” diyen Direktör, şiddet açısından en risk altında olanların 30 yaş altı çocuklu kadınlar, kız çocukları, adölesan kızlar olmak üzere her yaştaki kadınlar, çocuklar, yaşlılar, evsizler, mülteciler, göçmenler ve etnik azınlık grupları olduğunu ifade etti.
Özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına yönelik her türlü davranış kadına yönelik şiddet olarak nitelendirilir
Direktör sözlerine şöyle devam etti; “Kadınlar, kadın oldukları için şiddete maruz kalmaktadırlar. Bu da cinsiyete dayalı şiddet olarak kadına yönelik şiddeti diğer şiddet türlerinden ayrı tutmaktadır. Kadını inciten, ona zarar veren, fiziksel, cinsel, psikolojik yaralanmalarla sonuçlanma olasılığı bulunan toplum içerisinde ya da özel yaşamında ona baskı uygulanması ve özgürlüklerinin keyfi olarak kısıtlanmasına yönelik her türlü davranış kadına yönelik şiddet olarak nitelendirilmektedir.”
Kadınların ne yazık ki her alanda şiddet yaşamakta olduğunu söyleyen Direktör, evde babası, kocası, abisi tarafından hatta annesi tarafından; okulda, iş yerinde, trafikte, toplumsal yaşam alanlarında sözlü, duygusal, fiziksel şiddete maruz kalmakta olduğunu dile getirdi. Direktör sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi; Çoğu zaman erkeğin kadına şiddet uygulamasına tanık olsak da kadının kadına şiddeti de oldukça yaygındır. İş yaşamındaki rekabet ortamında veya evdeki güç dengesini korumaya yönelik kadınlar kadınlara şiddet uygulamaktadırlar. Kıyafeti nedeniyle sokakta tanımadığı biri tarafından dövülmekten, kadın olduğu için yönetici olarak seçilmemeye, kadın olduğu için bilgisiz ve niteliksiz olduğuna dair aşağılanmaya kadar birçok kadına yönelik şiddete rastlamak mümkündür. “Kadınsın ne anlarsın”, trafikte “kesin kadındır” diyerek araba kullanma becerilerinin aşağılanması da şiddete örnek olarak verilebilir. Cinsiyete dayalı tüm davranışlarımız kadına yönelik şiddeti desteklemektedir. Renkler, oyuncaklar, işler gibi birçok davranış kalıbı cinsiyete göre ayrılmaktadır. Bu da kadınların güçsüz olduğu tutumunun devamlılığını sağlamaktadır.
Direktör: Korunmaya muhtaç prensesler yetiştirmek yerine kendi hayatlarının kahramanı kadınlar yetiştirmek, şiddeti önleyecek olan en önemli çözüm yoludur
Direktör kadına yönelik şiddeti önlemede en önemli unsurun toplumun bilinçlenmesi olduğuna vurgu yaparak, açıklamasını şöyle sonlandırdı; Çoğu zaman uygulanan şiddet normal olarak kabul edilir. Seyirci olarak kalmak tercih edilir. Onun yerine kadın ve erkek arasında farkın olmadığını; bu farkın toplumun beklentileri ile ortaya çıktığının fark edilip toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik tutumların geliştirilmesi gerekmektedir. Korunmaya muhtaç prensesler yetiştirmek yerine kendi hayatlarının kahramanı kadınlar yetiştirmek, şiddeti önleyecek olan en önemli çözüm yoludur. Sen yaparsın denilerek desteklenen cinsiyetten bağımsız çocuklar, şiddeti durduracaklardır.